Ana Sayfa Genel 20 Kasım 2025

Kumar Bağımlılığı: Derinden Gelen Sessiz Bir Çığlık!!

Kumar Bağımlılığı: Derinden Gelen Sessiz Bir Çığlık!!

Psikolog Roşhat TİMUR/ Yazdı

Kimi zaman bir masa başında, kimi zaman bir ekranın soğuk ışığında başlıyor her şey. Kimi zaman çok ufak olan bir borcu kapatmak için veya daha fazlasını kazanmak adına olan hırs sebebiyle…İnsan, kazanma ihtimalinin yarattığı o küçük heyecanı “kontrol edilebilir bir oyun” zannediyor. Oyun büyüyor, kişi ise fark etmeden küçülüyor ufalıyor eriyor bitiyor.Sessizce yalnızlaşıp toplumdan soyutlanan birey her türlü davranışı sergileyebilecek potansiyele ulaşıyor.

Bir psikolog olarak söyleyebilirim ki; bu bağımlılık, dışarıdan göründüğü kadar “para” ile ilgili değildir. Asıl mesele, insanın beyninde oluşan döngüdür: Ödül beklentisi, belirsizliğin yarattığı adrenalin ve kaybı telafi etme dürtüsü… Hepsi birleşince, bireyin kendini durdurması neredeyse imkânsız hale gelir.

Kumar bağımlıların çoğu aynı cümleyle başlıyor:
“Başta sadece eğlenceydi.”
Ne yazık ki bu cümlenin devamında çoğu zaman bir evrak yığını, borç mesajları, yalanlar ve yorgun yüzler oluyor. Kumar bağımlılığı, kişiyi sadece ekonomik olarak değil; ilişkisel, duygusal ve fiziksel olarak da tüketiyor. Çünkü bağımlılık, sadece parayı değil, insanın kendine olan saygısını da yavaş yavaş yiyip bitiriyor.

Kumar oynayan bireylerin çoğu, kaybettikçe daha çok oynama eğilimindedir. Buna psikolojide kayıpları kovalamak deriz. Aslında kişi kaybettiği parayı değil, kaybettiği kontrolü geri almaya çalışır. Fakat bu kontrol hiçbir zaman geri gelmez; çünkü kumarın doğası gereği kazanç anı sürekli bir yanılsamadır.

En acı olanı ise şu:
Kumar bağımlılığı, bir aile hastalığıdır. Masada sadece tek kişi oturur ama bedelini tüm ev halkı öder. Eşler güvenini kaybeder, çocuklar huzursuzlaşır, evde sessiz bir gerilim dolaşır.Coğrafyamızın demografik yapısı gözetildiğinde kalabalık aile yapısına sahip ve bağların kuvvetli olduğu akrabalık ilişkilerinde ise hemen hemen herkesin sosyal ilişkilerine ve hayat kalitesine olumsuz tesir gösterir.

Oysa çözüm mümkündür. Profesyonel destek, gerekirse ilaç tedavisi, grup terapileri ve aile desteği… Hepsi bu bağımlılığı yenme sürecinde kritik rol oynar. İnsan yeter ki “yardım istemek”ten korkmasın. Çünkü kumarın karanlığı, ancak cesaretle kurulan ilk cümleyle aydınlanır:
“Yardım almam gerekiyor.”
“Kendimle baş edemiyorum”
“Kontrolümü sağlayamıyorum”
gibi söylemleri kabullenmek gerekir.

Unutmayalım; bağımlılık bir utanç değil, bir çeşit rahatsızlık ve hastalıktır. Tedavi ise bir zayıflık veya acizlik değil, aksine iyileşme yolunda atılan en güçlü adımdır.

2025 verilerine göre kumar oynamanın özellikle akıllı telefonların yaygınlaşması ile beraber 15 yaşına kadar düştüğü belirtilmiştir. Bu süreçte sosyal yaşantımızda erken yaşta kumar oynayanlar tespit edilmesi halinde eğitimcileri ve okullarda görev yapan PDR öğretmenleri tarafından aileleriyle birlikte koordineli çalışılarak destek talep edilmeli,reşit olan bireylerin ise tespiti halinde “Destek alınması” temennisi ve tavsiyesinde bulunmak hayati önem taşımaktadır.

Psikolog Roşhat TİMUR

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil