Ana Sayfa Genel 11 Temmuz 2025

Anahtar Partisi Hakkari İl Başkanlığından İklim Kanunu tepkisi!

TBMM’de yürürlüğe giren İklim Kanunu’na ilişkin tartışmalar sürerken, Anahtar Parti Hakkari İl Başkanı Metin Tekin, yasaya yönelik sert eleştirilerde bulundu.

Tekin, yeni düzenlemenin çevreyi koruma amacından uzaklaştığını, halkın yaşam tarzına müdahale ettiğini ve “iklim” bahanesiyle yeni bir vesayet rejimi oluşturduğunu ileri sürdü.
Yasaya ilişkin itirazlarının sürdüğünü belirten Tekin, kamuoyunun açık ve net biçimde bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı:
“Yasa göründüğünden daha fazla kontrol, yönlendirme ve ekonomik baskı içermektedir. ‘Yerli’ ve ‘millî’ denmesi bir düzenlemeyi yerli yapmaz. Yerli olan halktan doğar, millî olan milletin menfaatini gözetir. Bu yasa ne halktan doğmuştur ne de halkın lehinedir.”
Metin Tekin, kamuoyunda yükselen tepkilere karşı yetkililerin sessizliğini eleştirerek, yapılan açıklamaların ise sadece yatıştırmaya yönelik ve yüzeysel olduğunu söyledi. Anahtar Parti Hakkari İl Başkanlığı olarak yasaya ilişkin kaygılarını şu başlıklarla dile getirdi:

Başkan Tekin’in yönelttiği dokuz kritik soru:
1. Karbon Ayak İzi ve Özgürlükler o Kanun, sadece üreticileri değil tüm toplumu kapsayan izleme ve azaltım yükümlülükleri içeriyor. Bu da bireysel tüketim ve ulaşım tercihlerine müdahale anlamına geliyor.
2. Emisyon Ticareti Sadece Sanayiyle Sınırlı mı? Sanayide başlayan karbon maliyetleri, ürün ve hizmet fiyatları aracılığıyla halka yansıyacak. Uygulamanın zamanla konut ve bireysel tüketimi kapsaması olası.
3. Tarım ve Mülkiyet Hakkı “İklim uyumlu tarım” adı altında getirilen normlar küçük üreticiyi dışlayabilir. “Karbon yutak alanı” ilanları, üreticinin toprağı üzerindeki kontrolünü zayıflatabilir.
4. Destekleme Politikalarıyla Üreticiye Müdahale Sadece belirli ürünlere destek verilmesi, çiftçiyi yönlendirme ve üretim iradesini sınırlama anlamına gelir.
5. Hayvancılığa Dolaylı Müdahale Metan salımı gerekçesiyle gelen kısıtlamalar ve yapay et teşvikleri, hayvancılığı zayıflatma ve otlatma alanlarını sınırlama riskini doğuruyor.
6. Kırsal Alanların Finansal Piyasalara Açılması Paris Anlaşması çerçevesinde getirilen karbon yutak alanları ve sertifika sistemleri, kırsalın finansal araçlara dönüşmesine neden olabilir.
7. Enerjide Dışa Bağımlılık Riski Fosil kaynaklara yatırımın finansal yollarla engellenmesi, Türkiye’nin enerji politikalarında dışa bağımlılığı artırabilir.
8. İfade Özgürlüğü Tehlikesi Resmî görüş dışındaki açıklamaların “yanıltıcı bilgi” kapsamında cezalandırılma ihtimali, ifade özgürlüğüne darbe vurabilir.
9. Karbon Temelli Kısıtlamalar Kredi puanı, ulaşım tarifesi, sigorta primi gibi alanlarda karbon ayak izi bazlı uygulamalar zamanla bireysel kısıtlamalara dönüşebilir.

Metin Tekin, yasaya dair net taleplerini şöyle ifade etti:
“İklim Kanunu’nun vatandaşın özgürlüğü, üreticinin toprağı ve yerli sanayi üzerindeki etkileri konusunda kamuoyuna şeffaf bir bilgilendirme yapılmalı, itirazlara detaylı ve bağlayıcı cevaplar verilmelidir.”

Çevreyi korumaktan yana olduklarını belirten Tekin, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bu yasa iklimi değil pazarı; doğayı değil dışa bağımlılığı korumaktadır. Çiftçiye kota, sanayiciye yük, vatandaşa zam getiren bir yasaya ‘millî’ denemez. Bu olsa olsa küresel projelerin millî irade üzerinde vesayet kurmasının ‘yerlileştirilmiş’ adıdır.”

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil